Yaşı daha 15’e varmamış, ama doğdu doğalı Trabzonspor aşkıyla yanan ve nedenini bilmeyen bir gençti o. Dayısı bu hafta maça gitmeyeceğim diye kombinesini vermişti ve cebine de biraz harçlık. O heyecanla çıktı yola, AvniAker’in kapısına geldiğinde daha da heyecanlandı. Bir şekilde artık içerideydi. Her zamankinden yeşildi saha her zamankinden maviydi gökyüzü. Şampiyonluğa koşan takımın seyircisiydi o, 90 dakika destek vermeliydi. 27 senedir şampiyonluk göremeyen insanlara inat 15’inde şampiyonluk görecekti. Maç başladı heyecanı tavan yaptı. Takım var gücüyle oynuyor elinden geleni yapıyordu, o da gaza geldi. Kale arkasının bordosuna mavi diye cevap verecekti ki bir el dokundu omzuna , uyarı geldi çenesine çekirdek yapışmış tuzlu bir dudaktan “GÖREMİYORUZ OTUR YERİNE”
Galip gelmişti takımı ama içindeki sevgiyi tam haykıramamıştı.Olsun şampiyonluğu kutlarken atardı içindekileri, Meydan parkında olanca gücüyle haykıracaktı. Haftalar geçiyor bir şeyler yolunda gitmiyordu. Son maça kalmıştı her şey, kuruldu televizyonun karşısına puan puana olduğu rakibinin maçına bakıyordu. Protokolden bir el kalktı 4 parmak havada, anlam veremedi. Ve maç 4 gollü galibiyetle bitti. Beyninden vurulmuşa döndü, büyük hocanın o tarihi sözleriyle teselli buldu “paraya karşı emeğin mücadelesi” idi ama olmadı. Ne demekti ki bu şimdi. Başkan “gerçek şampiyon biziz” diyordu. Ama rakamlar haykırıyordu “SİZ DEĞİLSİNİZ OTUR YERİNE”
O akşamdan sonra uzun bir zaman ne televizyon izledi ne gazete okudu, kendi kendini bir şekilde avuttu. Şehirdeki insanların yüzü yeni yeni gülmeye başlamıştı ya da ona öyle geliyordu. Bir temmuz sabahı, bir Pazar günü ailecek yapacakları kahvaltı için ekmek alma işi her zamanki gibi onundu. Görevini yaptıktan sonra eve dönerken farklı bir hava vardı şehirde, yüzler gülüyor ,herkes kendi arasında bir şeyler konuşuyor. Yaklaştı İlhan abisinin yanına “hayırdır abi ne oluyor”. Malum takımın başkanı ve birçok kişi şikeden tutuklanmış haberini duyunca koştu eve açtı televizyonu heyecanlandı “biliyordum bizim hakkımızdı “ diye haykırdı. Zaman geçti bekledi bekledi , ne zaman açıklanacaktı şampiyonluğumuz ne zaman çıkacaktık yeniden sokaklara diye beklerken , beyaz saçlı adam konuştu, “ DELİL YOK OTUR YERİNE”
Savcı nihayet açıkladı iddanameyi , her şey ortadaydı, suç belli suçlu belli, sıra gerekenin yapılmasına gelmişti. Ama yapılmıyordu nedense , İsviçre’lere gidiliyor dönülüyor, devletle görüşülüyor ,klüpler birliği bir toplanıyor bir dağılıyordu. Göz göre göre hak yemeye çalışılıyordu.oysa UEFA bile bizi şampiyon olarak görüp ligine çağırmıştı.TFF toplandı, son çare olarak madde değiştirilecekti. Düşürmeyeceklerdi , çıkar yol için oylama yapıldı, red oyu çoktu sevindi. Bir şeyler düzeliyormuydu ne? Ama göbekli,kalıplı bir adam çıkmıştı kürsüye “gerekirse içimize kapanacağız amao bizim fenerbahçemiz” dedi “DÜŞÜRMEYECEĞİZ OTUR YERİNE”
Aradan çok geçmedi, anlaşıldı kalıplı adamın derdi. TFF başkanı olmaktı, ama onun takımı da şaibeliydi,teknik direktörü de içeri girmişti,yöneticisi de nasıl olacakta adalet getirecekti. Üstelik “gerekirse içimize kapanırız” demişti. Ne gariptir ki herkes destek veriyordu. “Biz mağduruz, destek verecek halimiz yok” diye geçirirken için den başkanı destekliyoruz deyiverdi bir kalemde. Sinirleri tavan yaptı. Başkan bir açıklama daha yaptı sonra ve dedi ki “MECBURDUK OTUR YERİNE”
Artık futboldan da , spordan da soğur hale geldi haksızlıklar karşısında gelmeyen şampiyonluk iyice strese sokmuştu.İçinde birikenleri haykırmak istiyordu. Birden ayağa kalktı “YETER ARTIK OTURMAYALIM…SİZ AYAĞA KALKIN” diyecekti ki , babası seslendi arkadan “TELEVİZYONU GÖREMİYORUM OTUR YERİNE”
Yorumlar
Yorum Gönder