- Hadi eğlenme, şuradaki odunları kes, akşama yemeğe misafirimiz var, dedi.
General hiç istifini bozmadan odunları kesmeye başladı.
Evin erkeği onu görünce:
- Ne yapıyorsunuz general, dediğinde Flopi"nin şöyle cevap verdi:
- Kıyafetsizliğimin cezasını çekiyorum.
Bu hikaye gibi Türkiye gündemi.Kıyafetsizlere adaletin tam işlediği bir düzen. Makam , mevkii ,para ve çıkar, insanları adalet önünde birkaç adım öne geçiriyor. Yetersiz kaldığı durumlarda adalet mekanizmasının işleyişi değiştiriliyor. Zeka,eğitim ve tecrübenin yerini nüfuzlu olmak, dürüstlük ve erdemin yerini de para aldıktan sonra bize sadece yazmak düşüyor.
Hoca yemek sofrasına oturdu ve kendisi başlamadan evvel tabağa kürkünü uzatarak:
— Ye kürküm ye!, diye söylenmeye başladı. Oradakiler:
— Ne oluyor hoca efendi?. Hiç kürk yemek yer mi? dediklerinde:
— Ne münasebet! Biraz evvel yine ben burada idim. Fakat kimse buyur etmiyordu. Şimdi ise bana baş köşeyi vermelerine bu kürk sebep olmuştur. Yemek yemek onun hakkıdır, dedi.
Olaya birde şu açıdan bakalım. Türkiye’de şike yapıldığı gerekçesiyle küme düşen takım yok mu? Tabiî ki vardı ama hiç biri İstanbul’ un 3 kız kardeşinden biri değildi. Ta ki aralarından bir tanesi bu çukura düşünceye kadar.Olanlar oldu sonra , kanunlar mı değişmedi , maddeler mi oylanmadı, FİFA’lara, UEFA’lara mı gidilmedi. Yok olmuyordu kurtaramıyorlardı. Kurtarırlar mı orası da artık pek önemli değildi. Gönüller kırılmış , düşen düşmüştü , onlar ticari ilişkileri zedelenmesin diye çırpına dursunlar, futboldan soğuyan insanlar için Kayseri’de bilet fiyatlarının 2 TL ye çekilmesi bile dolduramamıştı stadları. İşte size futbolun marka değeri.
Hz. Mevlana'nın Bir Sözüde Kürküne güvenenlere de bizden bir laf hediye olsun.
“Nice insanlar gördüm, üzerinde elbise yok
Nice elbiseler gördüm,içinde insan yok"
KALIN SAĞLICAKLA
Yorumlar
Yorum Gönder