Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Bombacının Psikolojisi

Ülkemizde son günlerde artan terör olaylarında hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek başlayalım satırlarımıza. Eli bir kez olsun silah tutmamış onlarca hayat bir hiç uğruna ve tek suçu o an oradan geçmek olan 37 can hayatını kaybetti Ankara’da. Ve sonrasında yaşanan İstanbul patlaması. Halkın psikolojisini bozmak ve tedirgin etme amacı güden bu eylemler Pazar akşamı oynanması gereken Galatasaray – Fenerbahçe maçının da ertelenmesine yol açtı. Güvenlik gerekçesiyle ertelenen bu karşılaşma – her ne kadar Fenerbahçe’nin maça saatler kala yaptığı açıklama kafaları karıştırsa da – yeter ki tek insanın burnu kanamasın, gerekirse bütün spor müsabakaları ertelensin dedirtse de, diğer taraftan terörün amacına ulaştığını düşünenlerin sayısı da az değil. Hangi düşünce ve psikoloji ile beline bomba bağlayıp insanların arasında kendini patlatır bir insanoğlu bunu bilemeyiz ve şahsen ben bilmek istemem. Allah bizi bu insanlık duygusunu kaybetmiş insanlardan korusun diyerek asıl konumuz ola

Ne Olursan Ol Önce İnsan Ol

Karaman'da babasına "Çocuğunu kurtaramayız zaten ölü geldi" diyen vicdan yoksunu doktor haberini okuyunca başımızdan geçen olaylar gözümüzün önüne geliyor haliyle Bundan yaklaşık 1 buçuk yıl önce Bir zamanlar adı Karadeniz Hastanesi olan şimdilerde Medical Park'ın satın aldığı hastanede görev yapan Hülya Çiçek isimli doktorun çocuğumuzun doğumuna 15 gün kala gittiğimiz kontrollerde "kalp atışları zayıf geliyor aç geldin herhalde bir sıkıntı yok" dedikten 1 gün sonra çocuğu anne karnında kaybetmiştik. O sırada hastanede bulunmayan doktoru aradığımda "Bunlar normal şeyler, ben de 3 ay önce annemi kaybettim" cevabını aldığımda iyi ki hastanede yoktu. Şuan 3. sayfalık bir haberin konusu olarak başka yerlerde olabilirdim. Ha daha sonra malum doktorun bu tarz bir çok vakası olduğunu duyduk ama elimizden birşey gelmedi. Hep gözümün önüne "kalp atışları yavaş" lafı gelir ve tekrar kontrol için ısrar etmemenin pişmanlığını yaşarım hep. Demem o k

HAVUZ PROBLEMLERİ

HAVUZ PROBLEMLERİ Okan Çıtlak 29.temmuz.2012 Havuz Başı Burma Burma Havuzdan çıkacakmış beyefendi. Topuk yaylasına havuz yaptırmayı mı unutmuş yoksa diye düşündüm en başta , 1 yıl boyunca havuzdan çıkarken fotoğraflarımı yayınlasın gazeteler diye bir fantezi kurmuş da olabilir ve bunun haberini veriyor olabilir diye de düşündüm bir ara. Ama olayın aslı öyle değil tabi ki. Keşke o amaçla kursaydı bu cümleyi daha hafif kaçardı güler geçerdik. Anadolu takımlarına aba altından sopa gösteriyor: "Beni destekleyin yoksa çıkarım havuzdan görürsünüz …" demeye getiriyor. Bu tehditle anlatmak istedikleri çok vahim olgular taşıyor. Demek ki aylardır Anadolu kulüplerinin susması,Kulüpler Birliği'nin toplanıp mahkeme salonuna dizilmesi , Fenerbahçe aleyhine tek bir kelime olumsuzluk sarf etmemelerinin altında bu tehditler yatıyor. Şimdi ki yeni tehdit de havuzdan çıkarım cümlesidir. Bu açıklamayı yaparken 4 takımın bu olaydan etkilenmeyeceğinin farkında. Bu 4 takım hiçbir geliri

Zorunuza Gitmiyor mu?

Zorunuza Gitmiyor mu? Ey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları. Şike sürecinde çok güzel bir Brezilya dizisi izliyoruz değil mi? Kanunlar değişiyor… Yönetmelikler değişiyor… Sahaya yansımış,yansımamış… Çıkış yolu aranıyor gözlerimizin içine baka baka… “Suç var suçlu yok” diyor Şenol Güneş , Ne kadar da özetliyor konuyu… Hırsızlık sabit... Suçun niteliği değiştiriliyor,niceliği değiştiriliyor… Birde bakıyoruz ki suçsuzlar suçlu hale dönüşüyor… Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenler bağırıyor şimdi… TFF istifa… Nerdeydiniz ki şimdiye kadar… Bu Hırsızlık sadece Trabzonspor’a yapılmış gibi… Başınıza gelince bağırmaya başladınız… Açıklamalar , sözlü ve yazılı ortalığa döküldü… Ne oldu yılan dokundu size dimi… Dokunur daha da dokunacak, daha da beter olacak… Bir gecede kanun değişiyor ülkemde… Golf oynarken hırsız kurtarma konuşuluyor… 58,105,106 Çok şükür sahaya yansımadı… Yansısa da ceza yok… Ertele, böl, parçala… Şike yapın cezası yok nasıl olsa… Asıl merak ettiğim sevgili halkım… Zorunuz

MERAK ETTİKLERİM

 MERAK ETTİKLERİM Geçen sezon hâlâ bitmedi. Sahaya yansıyan veya yansımayan gelişmeler eşliğinde maçlar hala devam ediyor.   Karşı taraf sürekli   saldırırken Trabzonspor savunma ağırlıklı bir strateji izlemeye devam ediyordu. Baktı ki olacak gibi değil maç bitmiyor bir türlü, davaya müdahil olarak atağa kalktı. Ancak bir taraftar olarak aklıma takılanlara bir cevap bulmak oldukça zor. Çünkü yeniden yaşamak demektir ki mümkün değil. Mesela; 1-Sanık takımın başkanı savunmasını hep Trabzonspor üzerinden yapıyor. Sanki ona bunu yap diyen , savcıya şikayet edenmiş gibi. Bu normal sayılabilir ancak buradaki asıl can alıcı soru şu ; Eğer ki Trabzonspor ile değil de gs , bjk veya bursa ile yarışır olsaydı savunmasını onlar üzerinden mi yapacaktı? 2-Son günlerde sanıklar lehine   konuşan eski başkanlar,   eğer şuanda başkan olmuş olsalardı. Stratejileri ne olurdu. Bu başarıyı yakalayabilirler miydi? ayrı bir soru ancak yakaladıklarını sayalım, olayı kabul edip rakiplerini tebrik

Trabzonspor Tv Neden Kurulamaz (Komplo Teorisi)

Aylardır   bir şikedir gidiyor. Yapanın daha çok haklılık öne sürdüğü bu durumda, haklıların çok fazla sesini duyuramadığı   bir dönem yaşıyoruz. Bazıları   devekuşu gibi başını kuma gömerken , bir şeyler anlatmak için uğraşan camialar da İstanbul basını tarafından linç kampanyası eşliğinde haksızı reklam gelirlerini düşünürek savunma pozisyonuna geçtiler. Türkiye’nin Ankara’dan değil de İstanbul’ dan yönetildiği bu zamanda basının gücü görmezden gelinemez artık. Bu aşamada yerel basının önemi daha da bariz bir şekilde ortaya çıkıyor. Şike sürecinde bu duruma isyan eden Trabzonsporluların sürekli dillendirdiği   Trabzonspor Tv projesinin hayata geçmesi isteği her ne kadar takımlarının her hareketinden haberdar olma isteğiyle haklılık kazansa da, bir taraftar olarak olaya yönetim,Trabzon medyası ve mali açıdan bakmak gereği hissettim. Sadece bilgisayarın başında oturarak yaptığım küçük bir araştırmada Trabzonspor Tv projesinin pekte mümkün olmadığı kanaatine beni sürükleyen bazı komplo

Aman Dikkat Diyoruz(Haddimiz olmayarak)

Pazar günü çok önemli bir müsabakaya çıkacak   Trabzonsporumuz. Neye göre, kime göre önemli. Şike sürecinde bize çamur atmaya çalışan takıma karşı bir mücadele olduğu için mi? Yoksa süper final grubu öncesi rakibimizden birine 1,5 puan daha yaklaşma şansı yakaladığı için mi? Kime göre ? Neye Göre? Gördüğümüz tabloya göre puan falan kimsenin umurunda değil. Günler öncesinden başlayan fener Trabzon’a nasıl gelecek söylemleri ve protesto için arayışlar maça ne gözle bakıldığının göstergesi. Ancak bir oyunun devam ettiği konusunda bazı endişelerim var. Bunların nedenlerini paylaşayım sizinle. 1.Trabzon – Gs maçında sayın Çakır’ın maçı berabere bitirme çabası ve bunu başarması, bu maçı puansal olarak daha kritik hale getirmiştir. 2.fenerbahçe yönetiminin ilave güvenlik önlemleri istemesi tamamen ortamı germeye yöneliktir. 3.Başkanları AY son duruşmadaki performansı ile Trabzonspor ile ilgili olan söylemlerini daha da artırmış, daha önceki duruşmalarda ağzına bile al