Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Trabzon etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ofsayta düşmeyen ilçenin çocukları

Ofsaytta hiç düşmeyen bir ilçenin çocuklarıydık biz. Çünkü hiç bir zaman o kadar büyük bir sahamız olmadı. Yıllar geçti, biz büyüdük. Lise hayatını sonlandırmamızın üzerinden yaklaşık 20 yıl geçti. Hâlâ havasını soluduğumuz ilçenin çocukları, yaşadıkları şehirde ofsaytta düşme şansını yakalayamadı. Antrenmanlarını ve maçlarını yapmak için komşu ilçelere gitmeye devam ediyorlar. Her seçim öncesi verilen stat sözleri, bir sonraki seçime kadar ağızlara alınmıyor nedense. Aslında Trabzon’un stadı olmayan tek ilçesi olma özelliğine sahip derenin çocukları, bunu bir marifet olarak saymıyorlar elbette. Şalpazarı’ndan bahsediyoruz, evet. Ben oraya ofsaytta düşmeyen çocukların diyarı diyorum. Başarının siyasiler tarafından paylaşıldığı, ancak başarıya giden yolda hep yalnız kalan şehrin çocukları. Dünya’nın en uç noktasındaki Ağasar Uşağı’nın aldığı başarıda koşa koşa fotoğraf çektirmeye gidenler, bu gençlerin ilçenin içinden de çıkabileceğini düşünemiyorlar nedense. Ya da farklı bir açıdan ba

Ne Olursan Ol Önce İnsan Ol

Karaman'da babasına "Çocuğunu kurtaramayız zaten ölü geldi" diyen vicdan yoksunu doktor haberini okuyunca başımızdan geçen olaylar gözümüzün önüne geliyor haliyle Bundan yaklaşık 1 buçuk yıl önce Bir zamanlar adı Karadeniz Hastanesi olan şimdilerde Medical Park'ın satın aldığı hastanede görev yapan Hülya Çiçek isimli doktorun çocuğumuzun doğumuna 15 gün kala gittiğimiz kontrollerde "kalp atışları zayıf geliyor aç geldin herhalde bir sıkıntı yok" dedikten 1 gün sonra çocuğu anne karnında kaybetmiştik. O sırada hastanede bulunmayan doktoru aradığımda "Bunlar normal şeyler, ben de 3 ay önce annemi kaybettim" cevabını aldığımda iyi ki hastanede yoktu. Şuan 3. sayfalık bir haberin konusu olarak başka yerlerde olabilirdim. Ha daha sonra malum doktorun bu tarz bir çok vakası olduğunu duyduk ama elimizden birşey gelmedi. Hep gözümün önüne "kalp atışları yavaş" lafı gelir ve tekrar kontrol için ısrar etmemenin pişmanlığını yaşarım hep. Demem o k